Artan yaşam maliyetleriyle birlikte cebimizdeki her bir kuruş daha da önemli hale gelirken, evlerimizdeki yaşamın sürmesini sağlayan alışverişlerimizi yaptığımız marketlerde daha temkinli davranmak da şart oldu.
NYPost’a konuşan eski bir süpermarket çalışanı ve dört çocuk babası Al Baker, gözlemlerine dayanarak müşterilerin yaptığı haberleri şöyle derledi:
ALIŞVERİŞ LİSTESİ YAPIN
Baker, “Bir alışveriş planı olmadan markete gitmek hem ihtiyaçları unutmanıza hem de gereksiz ürünler almanıza neden olur” diyerek alışveriş listesi yapmanın önemine dikkat çekiyor.
ÖNCE EV KONTROLÜ SONRA ALIŞVERİŞ
Listede olan ürünün evde zaten bulunup bulunmadığını kontrol etmemek de sık yapılan hatalardan biri. Baker, “Evde zaten olan bir şeyi tekrar almak ciddi bir israf. Bu kontrolü yapmadan alışverişe çıkmak bütçeyi zorluyor” diyor.
BİRİM FİYATLARA DİKKAT ETMEMEK
Sadece ürünün etiket fiyatına odaklanmak yerine birim fiyatı kontrol etmek, gerçek tasarrufu sağlıyor. “Kampanyalı ürün daha ucuz gibi görünse de genel de gramajı düşük olur ve aslında daha pahalıya gelir. Daha kısa sürede yeniden almanız gerekir” uyarısında bulunuyor Baker.
MARKA TAKINTISINDAN SIYRILIN
Markalı ürünlerin her zaman daha kaliteli olacağı düşüncesi de bütçeyi zorlayan bir başka alışkanlık. Baker, bazı ürünlerde markalı ve market markası ürünleri karıştırarak hem lezzetten ödün vermeden hem de tasarruf ettiğini söylüyor: “Makarna sosu yaparken eskiden iki kavanoz marka sos alırdık. Şimdi bir tanesinin yerine uygun fiyatlı domates püresi ekliyorum, aynı işi görüyor.”
‘RAF HİZASI HİLESİNE’ DİKKAT
Baker’ın listesinde ‘market hilesi’ diyebileceğimiz, gözden kaçan en önemli madde bu. Baker marketlerde pahalı ürünlerin genellikle göz hizasına yerleştirildiğini, daha ucuz olanların ise alt raflarda bulunduğunu hatırlatıyor: “İnsanlar eğilmeyi sevmediği için ucuz ürünler hep aşağı konur. Bu düzen tamamen satış stratejisi.”