Zenginler asla sofralarına koymuyor! Milyarderlere yemek yapan şef açıkladı: Fakir yemeği olarak görülüyor

Avustralyalı şef Annabel Bauer, İngiltere’nin Gloucestershire bölgesinde aristokrat aileler için çalıştığı dönemde edindiği sıra dışı anekdotları paylaştı. 

21 yaşındayken Lord Benjamin ve Lady Emma Mancroft’ın kır malikanesinde aşçı ve çocuk bakıcısı olarak göreve başlayan Bauer, saray mutfaklarının katı yemek kurallarını gözler önüne serdi.

Bauer’e göre, üst sınıf sofralarında “sıradan” addedilen yiyecekler hiç servis edilmiyor:

Kızarmış yiyecek: Patates kızartması veya paket balık-patates kızartması (“chipper”) alt sınıf mensuplarının tabağı sayılıyor.

Doğranmış et ve sebze üst sınıf sofrasına yakışmıyor: Et, antrikot veya bonfile gibi büyük parçalarsa ana menüde yer alırken; kuşbaşı veya jülyen doğranmış et yalnızca çocuklara ya da aşçı personeline ayrılan yemeklerde servis ediliyor. Benzer biçimde, doğranmış havuç ve şalgam gibi sebzeler kabul görmezken, bütün halde sunulan küçük, genç baby masada yer alabiliyor.

Şef, Sofranın şıklığı için yalnızca belli başlı parçalar kullanılabilir” diyor.

Tatlılarda da hiçbir hazır ürün hoş karşılanmıyor. Market pastası veya seri üretim dondurma yerine genellikle elmalı domuz sosisi eşliğinde patates püresi, tavuklu-pırasalı börek ve somon pirzola gibi ev yapımı lezzetler servis ediliyordu. Sadeliğe odaklı bu mutfakta sadece soğan, maydanoz ve sarımsak gibi temel aromatikler kullanılmasına izin verildi.

Bauer, aristokrat sofralarında servis kurallarının bile çok katı olduğunu anlatıyor: “Antika porselenler yalnızca elde yıkanır; peçeteler asla yüzüklerle süslenmez. Konuk oturma düzeni, en önemli isim ev sahibinin sağ ve soluna gelecek şekilde titizlikle planlanır.” Ayrıca, “Hayatım boyunca dondurucuya sahip olmak lüks sayıldı; evde taze yapılan dondurma büyük hayranlık uyandırdı” sözleriyle geçmişin inceliklerine dikkat çekiyor.

Beaufort Dükü’nün malikanesinden Avustralya’ya dönen Bauer, “Yüksek Mahkeme yargıçları ve başbakanlar için yemek pişirmek de ayrı bir onurdu” diyerek İngiltere’deki deneyimlerinin kariyerine kattığı prestije vurgu yaptı. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir